İçe Dönük Olmanın Gücü
Susan Cain, TED’de yaptığı konuşmada, içe dönük kişilerin sahip olduğu gücünden bahsediyor. Oldukça etkili olan ve 7 yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu konuşmanın, tüm içe dönük ve bu özelliğin güçlü yanlarının farkında olmayan kişilere, en az bana olduğu kadar ilham kaynağı olmasını umuyorum.
İçe dönük ve dışa dönük insanlar sosyal ve asosyal olarak ayrılamazlar. İçe dönük kişilerin farklı sosyalleşme yolları vardır. Liderlik becerisi, sadece dışa dönük kişilere ait bir özellik değildir.
Dışa dönük olmanın her şeyden önemli olduğu günümüz kültüründe, kişisel özellik olarak içe dönük olmak zor ve hatta utanç verici olabiliyor. Çocukluğumuzdan itibaren, dışa dönük olmanın gerekli olduğu aşılanıp duruyor. Bu yüzden de insanlar, istedikleri işlerde çalışmak, istedikleri şeyleri yapmak yerine (örnek: yazar olmak, evde oturup sadece kitap okumak), istemedikleri işlerde çalışıp, istemedikleri aktivitelerde bulunarak, dışa dönük kişiler oldukları imajını vermeye çalışıyorlar.
İçe dönük olmak, utangaç olmaktan veya toplum tarafından eleştirilmekten çok farklıdır. İçe dönük olmak daha çok sosyal tetikleme gibi bir durumda nasıl tepki gösterdiğinizle ilgilidir. Dışa dönükler, bu tetiklemeden zevk alır, içe dönükler ise sessiz bir ortamda kendilerini daha etkili ve yeterli hisseder.
Etkili bir şekilde çalışabilmek ve yeteneklerimizi gösterebilmek için herkesin kendini en çok rahat hissettiği bir ortamda çalışması gerekir. Ama günümüzde okullarda, işyerlerinde hep dışa dönük kişilerin ihtiyaç duydukları bolca tetiklere göre düzenlemeler vardır.
İçe dönüklüğe, sessizliğe, yalnızlığa olan hislerimiz, inancımız, umudumuz ve ihtiyacımız bence bugünkü öğretilerin çoğunun içinde gizli. Bu yüzden bu konuda köklü bir değişime yakın olduğumuza ben de inanıyorum.
Susan Cain, konuşmasının sonunda dinleyicilere 3 ev ödevi veriyor:
Sürekli olarak takım çalışması yapma çılgınlığını durdurun. Okul ve işyerlerinde sosyalleşme ortamları yaratmak gerekiyor ama daha fazla özel ve kendine ait alanların oluşturulması da gerekiyor. Çünkü derin ve eşsiz fikirler ancak bu şekilde ortaya çıkıyor.
Doğaya gidin. Aynı Budha gibi. Ve kendi değişiminizi gerçekleştirin. Yani daha fazla fişimizi çekip, kafamızdaki düşüncelerle başbaşa kalmalıyız.
İçe dönük kişilerin fazla göstermekten hoşlanmadıkları yeteneklerini, bilgi ve fikirlerini arada sırada da olsa paylaşmaları gerekiyor. Çünkü dünyanın bu fikirlere ihtiyacı var.
Hepinize yumuşak dille konuşma cesareti diliyorum…